Fen ve Teknoloji Dünyasından "Hızlı Trenlerdeki Yeni Gelişmeler"

1980’li yılların sonlarında, Sandia Milli Lâboratuarı’ndaki mühendisler, Yıldız Savaşları Programına ait çok önemli bir husus üzerinde kafa yoruyorlardı: Amerika’yı nükleer saldırılara karşı bir kalkan gibi muhafaza edecek uydular çabuk ve ekonomik bir şekilde nasıl yörüngeye oturtulacaktı? Ortaya atılan fikirlerden bin, yaklaşık 500 m uzunluğunda bir “bobin silah” yapmaktı. Bu silah, ritmik bir şekilde dalgalanan manyetik alanları kullanarak, uyduları yörüngeye yerleştirecekti. Soğuk savaş artık sona erdiği için Sandia’daki araştırmacılar bu sistemlerini daha faydalı bir maksat için uyarladılar ve manyetik olarak güçlendirilmiş trenler tasarladılar.

Manyetik alanları kullanarak seyahat eden tren prototipleri, yaklaşık 20 yıldır denenmektedir. Japonya’daki bir denemede saatte yaklaşık 500 km sürate çıkılmıştır. Ancak bu tür trenlerin maliyeti oldukça büyük rakamlara ulaşmaktadır. Bu trenler için gerekli ray ağı, özel olarak imal edilmektedir. Trenleri hareket ettiren manyetik bobinler bu ray sistemlerine monte edilmiştir. Tren, manyetik pulslarla, bu sistem üzerinde hareket eder. Elektrikle çalışan, yüzlerce kilometrelik böyle bir sistemin inşası ve işletimi de tabii olarak çok pahalıya mal olmaktadır.

Seraphim adı verilen ve “Parçalı Ray Fazlı İndüksiyon Motoru” diye tarif edebileceğimiz Sandia sistemi ise bundan farklıdır. Bu sistemde trenin, diğer normal trenler gibi tekerlekleri vardır ve raylar üzerinde hareket eder. Seraphim treni, kendi motorunu, yani üzerinde taşıdığı bir gaz türbünlü jeneratörle çalışan manyetik bobinleri ihtiva eder.Dolayısıyla mevcut ray sistemleri üzerinde hareket edebilir. Sadece bu sisteme, birer metre arayla, birer metre uzunluğunda alüminyum plakalar ilave edilmelidir. Trendeki bobinlerden geçen elektrik akımları bu plakalara yüklenir bir sonrakinin manyetik alanı bir öncekinin manyetik alanına zıt olduğu için treni ileriye
doğru iter.

Laboratuarda yapılan deneylerde, 4 m uzunluğundaki bir rayda, denenen model trenin saatte
50 km hıza çıktığı görülmüştür. Ancak, hâlâ üzerinde çalışılması gereken bazı meseleler mevcuttur. Bunlardan en önemlisi, bu manyetik bobinleri muhafaza edecek bir sistemin bulunması mecburiyetidir. Zira bu bobinlerde oluşan manyetik alanlar, rayların yakınlarında bulunan evlerdeki aletleri bozacak seviyededir. Sistemin eksiklikleri giderildiğinde mevcut raylar üzerinde, saatte 300 km, özel olarak inşa edilecek raylarda ise 450 km hıza ulaşmak mümkün olacaktır. Normal trenler bu hıza etkin bir şekilde ulaşamazlar, çünkü treni hareket ettiren şey tekerlerdir ve hareket esnasında güç kaybı görülür. Hâlbuki Sandia treninde bu tür zayıf noktalar bulunmaz. Elde edilen bütün güç, hiç ziyan olmadan tekerleklere aktarılır.

Konular