Girit Adasında ilk hareketlilikler

Tarihe adını “hoşgörü” imparatorluğu” olarak yazdıran Osmanlı, Kıbrıs’ta olduğu gibi Girit’te de Katoliklerin kapattıkları Ortodoks kilisesini açarak ve bu kiliseye geniş imtiyazlar vererek, gelecekteki amansız düşmanını adeta kendi elleriyle hazırlamıştır. Batı ülkeleri ve Fener Patrikhanesi, aslen Yunanlı bile olmayan bu Ortodokslara, “siz eski Yunanlıların torunlarısınız” propagandası yaparak bu adanın halkını Osmanlı’ya karşı kullanmışlardır.

İnsaf ehli ve bilime saygılı tarihçiler, bugünkü Yunanlıların “eski Yunanlılarla” bir ilgisi olmadığını itiraf ederler. Öyle ki, kendisi de bir Yunanlı olan tarihçi Paparigopolos, günümüz Yunanlıları için şunları söylemektedir:

”Gerçek Yunanlılar, MÖ.146 yılında gerçekleşen Roma işgali neticesinde yeryüzünden bütünüyle silinmişlerdir, Bugünkü Yunanlılar, MS.6. asırda, kuzeyden ve batıdan Mora yarımadasına akan Slav, Arnavut, Ulah, Kuman, iskit gibi ırkların bu topraklara yerleşmeleri ve melezleşmeleri sonucu oluşmuş bir ırkın torunlarıdır. 13 ayrı millet ve etnik gruptan oluşan bu halkın müşterek yanı Ortodoks oluşlarıdır.”

Yunanlı tarihçiye göre, ‘Yeni Yunanlılar”ı meydana getiren Çarlık Rusya’sıdır. Rusya’ya göre, Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamak için Ortodoks Kilisesi’ni kullanarak, Osmanlı sınırlan içinde yaşayan Ortodoksları, kilise vasıtasıyla teşkilatlandırıp Osmanlı’ya karşı isyan ettirmenin bir sacayağıdır “Yeni Yunanlılar” projesi. Megaloidea dedikleri Rusya ve Batı ülkeleri 1791 yılında çizdikleri haritanın akabinde 1796 yılında Megaloidea’yı ilân etmişler, Rus çarının yoğun faaliyet ve teşvikleriyle “Filiki Eterya ” ve “Etniki Eterya” teşkilâtları kurulmuştur.

Bu teşkilâtlar, Megolaidea doğrultusunda hazırladıkları programlarıyla adım adım Yunanistan’ın Selanik, Kuzey Epir, Ege Adaları, Oniki Ada, Girit, Rodos, Kıbrıs ve Batı Anadolu’nun ilhakını; PontusRum devletini ve nihayet İstanbul’u işgal ederek kadîm Bizans İmparatorluğu’nün kurulmasını hedeflemişlerdi,:

1821 yılına gelindiğinde Rusya, İngiltere ve Fransa’nın tahrik ve teşvikle Yunanlı olmayan “Yeni Yunanlılar”, Mora yarımadasında bir isyan başlattılar. Girit’te bir isyan başlatılmış ise de bu isyan Osmanlı tarafından bastırılmıştı. Daha önce 1770 yılında, Rusya’nın teşvikiyle ‘Girit’te bir isyan başlatılmış ise de bu isyan Osmanlı tarafından bastırılmıştı.

Ne var ki, Mora isyanıyla cesaretlenen Girit Ortodoksları 1821 yılında yeni bir isyan başlatmış ve binlerce Müslümanı katletmişlerdir.

1760 yılı itibariyle nüfusu 260 bin olan Girit’te yaklaşık 200 bin Müslüman yaşıyor, Ortodoks Hıristiyanların sayısı 60 bini geçmiyordu. Bugün Girit’te yaşayan Müslümanların sayısının parmakla gösterilecek kadar az olduğunu düşünürsek o günlerde başlayan etnik kıyımın boyutlarını daha iyi anlamış olabiliriz.

Girit isyanı 4 yıl boyunca devam etmiş, adaya 1825 yılında gönderilen İbrahim Paşa komutasında 60 gemi ve 16 bin askerden oluşan Osmanlı donanması isyanı bastırmayı başarmıştır. Böylelikle 1821 yılında Kıbrıs’taki Başpiskopos Kiprianos yönetiminin ilân ettiği “bütün Türkleri katletmeyi” amaçlayan plan şimdilik kaydıyla rafa kaldırılmıştı.

Emperyalist güçler devrede Mora, Girit ve Kıbrıs isyanlarının “yaralı Osmanlı” tarafından bastırılması, emperyalist güçleri telaşlandırmıştı.

Rusya İngiltere Fransa üçlüsünün 1827 yılındaki Navarin saldırısını, 8 Mayıs 1828′de Rusya’nın Osmanlı’ya savaş ilan etmesi takip etti. 1830 yılına gelindiğinde bir çok cephede çarpışan Osmanlı, Londra Protokolü’nü imza etmek zorunda kalıyor ve bu protokolün en önemli maddesiyle “Batılı devletlerin himayesinde bağımsız Yunanistan” kuruluyordu.

Böylelikle Megaloidea’nın ilk maddesi gerçekleşmişti.

Yunanistan’ın Girit’i işgal teşebbüsleri 1840 yılında başladı. Atina’daki Osmanlı elçisi Musuros, Yunan Hükümeti’nin Girit’te başlayan ayaklanmayı desteklemek için bu adaya gizlice asker ve silah yolladığım” belgelerle ispatlayarak Yunanistan’ı protesto etti. O tarihte Yunan Hükümeti bu iddiaları reddetse de, Yunanistan Millî Arşivi’nde bulunan bir belgede “Paros adasında bulunan Osmanlı deniz üssünden 2.000 silah ve 1.035 okka barut çalınarak Girit’e yollandığı” kayıtlıdır.