Enver paşanın hatası

18 MART ZAFERİNİN BİLİNMEYEN YANLARI

1915 yılı 18 Martının perşembe günü. Tarihimizin en azametli zaferinden birisini kazandığımız Çanakkale muharebelerinin ilk perdesini o gün, kapatmıştık.

Bu zaferden 1 ay bir hafta sonra, Çanakkale Boğazı'ndan defedeceğimiz müttefik donanması, bu kez Çanakkale'nin kara savaşlarına başlayacaktır. Onu da kazanacağız. Ama bu, hüzün dolu bir destandır ki, anlatmaya dil varmaz.

Keşke Çanakkale'yi yaşamamış olsa idik öyle ya, Osmanlı, 20 milyon kilometrekarelik bir devlet iken. Peşte'yi Belgrad'ı Bağdat'ı Tunus ve Cezayir'i kaybedebilirdi Ama Çanakkale'yi... İslâm hilafet merkezinin ve devletimizin başşehrinin ikiyüz kilometre ötesindeki Çanakkale'yi..? Bu olmamalı idi. İstanbul'un burnunun dibindeki Çanakkale'yi müdafaa etmek Korunda kalmıştık. Çanakkale'den çok uzaklarda olmalı idik. "Hüzünlü destan" deyişimizin sebebi budur. Demek ki, bitiyorduk.